Çocuklarda su içmenin sağlık üzerine etkileri ile ilgili Sabah gazetesinde yayınlanan yazımın tam halini buradan da okuyabilirsiniz.

Su içmek ve çocuk sağlığı açısından önemi

Doç. Dr. Mehmet Taşdemir

Su, sağlıklı bir bedene sahip olmanın vazgeçilmezidir. Vücudumuz, yenidoğan döneminde %80’lere, erişkin dönemde de %60’lara ulaşan oranda su içermektedir. Hücrelerimizin içinde, dokularımızda, organlarımızda (özellikle kan dolaşımımızda) değişen derecelerde su bulunmaktadır.

Metabolizmamız yoluyla ya da gıdalardan yeterli su elde etmemiz, üretmemiz söz konusu değildir, ek olarak mutlaka su içilmelidir. Bu nedenle ne kadar su almamız gerektiği konusu önemlidir. Diyet düzenlemeleri yapılırken çoğu zaman ne kadar su içmek gerektiği belirtilmez. Halbuki önemli sorular şunlardır:

—Ne kadar su içmek gerekli?

—Yeterli su içtiğimizi nasıl anlarız?

Çocuklarda yeterli su alım miktarı kilo başına yapılan hesaplarla belirlenir. Örneğin: 20 kg ağırlığında bir çocuğun günlük su ihtiyacı 1500 ml iken, 30 kg ağırlığında olan bir çocuk günlük 1700 ml almalıdır. Sadece su alımı değil, yeterli kalori, mineral ve vitamin içeren doğal ve sağlıklı beslenme kaliteli büyüme ve gelişme için gereklidir.

Aldığımız suyun yeterli olup olmadığını denetleyen ve bize “susama hissi ile” sinyal veren çeşitli mekanizmalar bulunmaktadır. Bu sistemlerin merkezinde böbreklerimiz bulunmaktadır. Vücutta su azlığı olduğunda idrarımızı maksimum konsantre ederek (bu da koyu sarı renkli idrar ile farkedilebilir) suyu vücutta tutarken, aşırı su alımı söz konusu olduğunda bol idrar çıkışı (su gibi renksiz idrar) ile bunu dengeleyen orkestra şefi böbreklerimizdir. 

Su vücudumuzda ne işe yarıyor?

Tüm hücrelerimizde, dokularımızda ve organ sistemlerimizde su temel yapı taşlarından biri olarak bulunmaktadır. Küçük yaşlarda büyüme hızı yüksek olduğundan su ihtiyacı daha da fazladır.

Vücudumuzda gıdalardan elde edilen şeker, aminoasitler gibi moleküllerin çözünmesi ve hücrelerimize taşınması, üretilen toksinlerin temizlenmesi, hücrelerimizin yenilenmesi, dokularımızın gerekli gıda ve oksijen desteğini alabilmesi (kan dolaşımı yoluyla) ve kan basıncının düzenlenmesi gibi pek çok önemli konuda yeterli su içilmesi hayati role sahiptir. Ayrıca vücut ısımızın belli bir aralıkta tutulması ve bağışıklık sistemimizin iyi çalışması  da yeterli su içilmesi ile yakından ilişkilidir.

Az su içilmesi ne gibi sorunlara yol açabilmektedir?

Yeteri kadar su içilmemesi çocukluk çağında büyüme ve gelişmeyi, bağışıklık sistemini, böbrek sağlığını, kalp fonksiyonlarını ve daha bir çok organ sistemini olumsuz yönde etkileyebilmektedir. Bunlardan böbrek sağlığını ilgilendiren bazı konulardan kısaca bahsedelim.

  • İdrar yolu enfeksiyonu
  • Böbrek ve idrar yollarında taş hastalığı
  • Böbrek yetersizliği

İdrar yolu enfeksiyonu

İdrar yolları, böbrekler, idrar akışını sağlayan üreter adlı borucuklar,  depolanma yeri olan  mesane ve idrarın dışarı atılmasını sağlayan üretra adlı küçük bir borucuktan oluşmaktadır. Bu sistemin tamamının sağlıklı çalışması için yeterli su içilmesi hayati önem taşımaktadır. Aksi halde enfeksiyonlara yatkınlık kaçınılmaz olmaktadır. Konsantre ve durağan bir idrarda bakteriler hızlı şekilde çoğalabilmektedir ve hücrelerimize tutunarak içine girebilmektedir. İdrar yolu enfeksiyonları da böbreklere kalıcı zarar verebilmekte ve böbrek yetersizliğine dahi ilerleyebilmektedir.

Böbrek ve idrar yollarında taş hastalığı

İdrarın aşırı konsantre olması durumunda bazı kristaller yoğunlaşarak taş oluşumuna yatkınlık yaratmaktadır. Ülkemiz böbrek taşlarının sık görüldüğü ülkelerden olup taş oluşumuna yatkınlık yaratan faktörler; diyet, sıcak iklim, metabolik ve genetik nedenler olarak özetlenebilir. Altta yatan nedenler çocuk nefrolojisi uzmanı tarafından mutlaka değerlendirilmelidir. Gereğinden fazla kalsiyum, tuz, ürik asit gibi moleküller taş oluşumunu başlatabilmektedir. Taş oluşumunu önlemek için bol su içilmesi oldukça önemlidir. Böylelikle idrarda çeşitli kristallerin çökerek taş hastalığına yol açmasına engel olunabilir. Eğer zaten taş gelişmişse taşın büyümesinin önüne geçmek, hatta küçülmesini sağlamak konusunda bol sıvı alımı oldukça faydalıdır. Bunun için çeşitli bölgelerden özel sular getirmek gerekli değildir, günlük tüketilen sular yeterlidir.  Halk arasında kişilerin birbirine tavsiye ettiği çeşitli bölgelerin kaynak suları, kiraz sapı, maydonoz suyu, eşkina balığı gibi kanıta dayalı olmayan bilgilerden uzak durulmalıdır.

Böbrek yetersizliği

Böbreklerimizin sağlıklı olabilmesi ve maksimum verimlilikte çalışabilmesi için yeterli su içmek hayati önem taşımaktadır. Kan dolaşımında var olan gereksiz ve zararlı (toksik) maddeler böbreklerimiz tarafından gün içinde defalarca temizlenmektedir. Çocuklarda susuzluğun ya da az su alımının en çok etkilediği  organların başında böbrekler gelmektedir. Özellikle bu durum uzun sürerse böbrek fonksiyonları azalmakta ve yetersizlik gelişmektedir. Böbrek yetersizliği gelişen çocuklarda bu durumun düzelmesi günler, haftalar ve bazen aylar sürebilmektedir. Kötü senaryo ise kalıcı böbrek hasarlanması olup 3 aydan uzun süreli böbrek fonksiyon bozukluğunu ifade eder. Bazen bu durum o kadar kötüleşir ki böbrek nakli ya da diyaliz gerektirir. Çocukların yeterli derecede su içtiğinin basit kanıtları idrar renginin açık sarı olması, günde 4-7 kez idrar yapması olarak özetlenebilir.

Son söz olarak aslında vücudumuz bileşenleri açısından yaşadığımız güzel gezegene benzemekte. Su hayatın merkezinde ve asla ihmal edilmemeli, yeteri kadar alınmalı, gereksiz harcanmamalı.

Sağlıklı bir beden ve hatta sağlıklı bir ruh, uzun ve güzel bir ömür ile bol su içilmesi arasında güçlü bir bağ vardır. Lütfen su içmeyi ve çocuklarımıza da bunu öğretmeyi ihmal etmeyelim.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir